BÜYÜK FELAKET NEREDE GERÇEKLEŞTİ?

Nuh tufanı olarak da adlandırılan büyük felaket nerede ve nasıl gerçekleşti. Bununla ilgili dinsel mitolojide birçok rivayet vardır. Buna bir de bilimsel boyutuyla bakalım;

Bazı bilim adamalarına göre büyük felaket Karadeniz çevresinde gerçekleşmiştir. Bu konuyu aydınlatmak için Karadeniz'in geçmişine bakmamız gerekiyor. Bilim adamlarına göre Karadeniz 7500-8000 yıl öncesine kadar bir tatlı su gölüydü. Bulgar bilim adamlarına göre yüksekliği deniz seviyesinden yaklaşık 60 metre, Amerikalı bilim adamlarına göre ise yaklaşık 10 metre kadar aşağıdaydı. Peki Karadeniz'in yüksekliğinin artmasına neden olan faktörler nelerdir?

Bu faktörlerden biri Marmara Denizi'nin olduğu bölgenin çökmesi sonucu Akdeniz'in suyu çok büyük bir hızla Karadeniz'e akmaya başlamıştır ve göl olan Karadeniz'i doldurarak bugünkü şeklini almasını sağlamıştır.

Diğer bir faktöre göre ise 7500 yıl önce Güneş'e 2-3 km yarıçapında bir göktaşı veya kuyruklu yıldız çarpmış ve Dünya'nın ısınmasına yol açmıştır. Dünya'nın ısınması sonucu buzulların erimesi ve okyanusların suyunun hızla buharlaşarak Dünya'da aşırı yağışların görülmesine yol açmıştır. Bu da Akdeniz'in taşarak Karadeniz'e akmasına yol açmıştır. Bunun kanıtlarına Bulgaristan'daki bir mağarada rastlanmıştır. Mağaradaki sarkıt ve dikitler 7500 yıl önce yaşanan aşırı yağışların izlerini taşımaktadır. Bulgaristan'ın Varna ili yakınlarında Karadeniz'in şimdi sular altında kalan kıyı şeridinde yerleşim yeri kalıntıları bulunmuştur. Bu yerleşimin büyük bir medeniyete ev sahipliği yaptığına dair kanıtlar bulunmuştur. Bulgar bilim adamlarına göre Avrupa medeniyetinin temelleri burada atılmış olabilir. Deniz seviyesinin yükselmesiyle bu yerleşimler sular altında kalmıştır. Yerleşim yerlerinin sular altında kalmasıyla burada yaşayan insanlar göç etmek zorunda kalmıştır.

Sonuç olarak yaklaşık 7500 yıl önce büyük felaket denilen bir olay Karadeniz çevresinde gerçekleşmiş ve kıyı şeridinde bulunan yerleşim yerleri deniz seviyesinin yükselmesiyle sular altında kalmış, burada yaşayan insanlar da göç etmek zorunda kalmışlardır.

Yazan: Ercan YÖRÜK